Ceza Hukuku Kanun Yolları; Başvuru
İddia, savunma ve yargılama sürecinin birlikte yürütüldüğü ceza mahkemesinde amaç adil yargılamanın ardından adaletli bir kararın sağlanmasıdır. Bu karar yargısal işlemlerden sonra oluşan bir kanaatin sonucudur ve her insan gibi mahkeme heyetinin de hata yapma olasılığı mevcuttur, yanlış kararlar verilebilir. Bu durumla karşılaşan bireyler hukuki çare olarak ceza hukuku kanun yolları başvurması gerekli olur. Ceza muhakemeleri kanunu 260 ve devamındaki maddelerle kimlerin kanun yollarına başvurabileceğini belirtmiştir, buna göre davaya katılan, katılma isteği reddedilmesine rağmen olaydan zarar gören, sanık ile şüphelinin müdafi, avukatı, yasal temsilcisi ve eşi kanun yoluna başvurabilir. Kanun yollarına başvuru hakkı yargılamaya konu olan suçun cezası ya da cezaya yönelik alınan karardan hukuki menfaatleri etkilenenlere tanınmıştır.
Savcının Ceza Hukuku Kanun Yolları Başvurma Hakkı
İddia makamı olan Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetinin verdiği kararın ardından kanun yoluna başvurma hakkına sahiptir ancak kamu davalarında olduğu gibi bu konuda da mecburilik ilkesi geçerli değildir, savcı değerlendirmesinin ardından bu hakkı kullanmayabilir. Savcı sanığın aleyhine değil lehine de başvuru yapabilir çünkü savcılığın görevi kovuşturma aşamasında lehte delilleri de toplamaktır. Savcı bir sanık ya da şüpheli için hem lehte hem de aleyhte başvuru yapamaz ama aynı davada birden fazla sanık ve şüphelinin olması halinde her biri için ayrı başvuruda bulunabilir.
Kişi İzni Olmadan Başvurudan Vazgeçilemez
Ağır ceza mahkemelerindeki cumhuriyet savcıları ağır ceza mahkemesinin çevresindeki asliye ceza mahkemelerinin, bölge adliye mahkemesindeki cumhuriyet savcıları ise bölge adliye mahkemelerinin aldığı kararlara karşı kanun yolları başvurusu yapabilirler. Başvurudan karar verilene kadar vazgeçilebilir ancak sanık ya da şüphelinin lehine yapılan başvurularda sanık veya şüphelinin izni olmadan vazgeçme yapılamaz. Sanık aleyhine hükmün bozdurulması için yararına olan hukuk kurallarına aykırılık cumhuriyet savcısına böyle bir hak vermez. Savcının aleyhte gittiği bir başvuruda sanık lehine bozulabilir ya da karar bu yönde değiştirilebilir.
Sanık Ve Şüphelinin Ceza Hukuku Kanun Yolları Başvurusu
Soruşturma aşamasında hakkında suç şüphesi bulunan kişilere şüpheli, kovuşturma aşamasına geçildiğinde ise sanık sıfatı verilir. Şüphelinin ceza hukuku kanun yolları başvurması soruşturma aşamasında itiraz kanun yolunun öngördüğü tutuklama gibi bazı koruma tedbirleri açısından mümkündür. Sanık ancak kovuşturma aşamasında mahkeme kararlarına karşılık kanun yoluna başvuru yapabilir, bu mahkeme kararına itiraz olabileceği gibi hükme karşı istinafa müracaat şeklinde de olabilir.
Katılanın Ceza Hukuku Kanun Yolları Başvuru Hakkı
Suçtan zarar gören ve şikâyetçi olan mağdur, katılan sıfatı ile anılır, katılanın davada olması yargılama sürecini etkilediği gibi davada maddi gerçeğin ortaya çıkmasına da katkı sağlar. Katılana verilen en büyük hak kanun yoluna başvurma hakkıdır, cumhuriyet savcısına bağlı kalmadan bu başvuru yapılabilir. Aynı şekilde davaya katılan olma hakkı kabul edilmeyen, reddedilen ancak suçtan maddi ya da manevi zarar görmüş kişilerinde kanun yoluna başvuru hakkı bulunur. Ancak kanun kapsamında suçtan kişinin ya da bir tüzel kişiliği zarar gördüğü yasal olarak aranmalıdır.
Avukatların Başvuru Hakkı
Vekilliğini ya da müdafiliğini yaptığı kişilerin açıkça rızası dışında kalmadığı sürece avukatlarında ceza hukuku kanun yolları başvurma hakkı vardır. Ancak ceza muhakemeleri kanunu vekilin değil asilin iradesini üstün kılmıştır, avukat sadece müvekkilinin lehine başvuruda bulunur. Ama şüpheli ya da sanık kendini ifade edemeyecek derecede engelli ya da çocuksa o halde zorunlu müdafi olarak atanan kanun yoluna başvurma ya da vazgeçme konusunda çelişmesi durumunda müdafinin iradesini geçerli kılmaktadır.
Temel Şart Asilin İradesinin Üstün Tutulmasıdır
Ceza muhakemeleri kanununda kanun yoluna başvurmak için temel şart asilin iradesinin üstün tutulmasıdır. 150. maddenin 2. fıkrasında yer alan zorunlu müdafilik hali bu kuralın istisnasını oluşturur, ceza muhakemesinde istisnai hükümlerde kıyaslama mümkün değildir. Avukat kanunundan aldığı yetki ile müdafilik hakkı devam ettiği sürece başvuruda bulunmaktadır, başvuru sonrası herhangi bir nedenden müdafilik durumu sona ermiş olsa da başvuru bu durumdan etkilenmez. Başvuru sırasında müdafinin bu hakkının olup olmadığı yasal olarak belirtilemiyorsa bu durumda da geçerli bir başvuru yapılmamış sayılır.
Yasal Temsilcisi Veya Eşin Başvurusu
Ceza muhakemeleri kanunu 262. maddesi şüpheli ya da sanığın yasal temsilcisi veya eşine de kanun yollarına kendiliğinden başvurmayı hak olarak belirlemiştir. Bu durum şüpheli ya da sanığın başvurusuna ait hükümler, bunlar tarafından yapılan başvuru ve devamındaki işlemler içinde geçerlidir. Yasal temsilcinin iradesi temsil ettiği kişinin ayırt etme gücüne sahip olup olmaması ölçüsünde önemlidir. Türk medeni kanunu bu konuda ayırt etme gücüne sahip olmayanları fiil ehliyetini kabul etmez. Türk Medeni kanununa göre çocuk, akıl hastası, aklı zayıflığı ve sarhoş gibi hallerden birinden dolayı akla uygun davranma yeteneğinden yoksun kişiler ayırt etme gücüne sahip değildir. Bu hallerin dışında kalan herkesi bu gücü vardır dolayısı ile ayırt etme gücüne sahip küçük yaştakiler ve kısıtlıların haklarını kullanmaları mümkündür ve bunun için yasal temsilciye gerek yoktur. Kanun ayırt etme gücü konusunda herhangi bir yaş sınırı koymamıştır ancak bazı mahkeme kararlarında bu yaşın on beş olarak sınırlandırıldığı görülmektedir.
Tutukluluk Halinde Başvuru
Tutuklu olan sanık ya da şüphelinin de ceza hukuku kanun yolları başvurma hakkı vardır bunu gerek ceza infaz kurumuna ya da cezaevi müdürlüğüne gerekse zabıt katibine beyanda bulunarak ve bu konuda bir dilekçe sunarak yapabilir. Başvurunun zabıt katibine yapılması durumunda beyan ya da dilekçe deftere kaydedilir ardından hazırlanan tutanak sanık ya da şüpheliye verilir. Ceza infaz kurumu müdürlüğüne yapılan başvuruda ise ikinci fıkraya göre işlem yapılır. Tutanak ve dilekçe hemen mahkemeye gönderilir ve zabıt katibi de bunu deftere kaydeder. Kanunen belirlenen süre kişinin zabıt katibi ya da kurum müdürlüğüne başvuru yaptığı tarihi baz alır.
Yanlış Başvuru Durumu
Kişi ceza hukuku kanun yolları başvurusunda başvuruyu yapacağı mercii ya da kanun yolunun durumunu bazı zamanlarda bilemez ve yanlış makama başvurusunu yapar. Böyle bir durumda başvuru geçersiz sayılmaz, başvurunun yapıldığı mercii bu durumu ilgili makama iletir. Kanun yolunda yanılma üç farklı şekilde olabilir, kanun türünde, merciinde ya da her ikisinde yanılma şeklindedir. Ancak yanılgının şekli ne olursa olsun kabul edilen bir yanılgı olduğu sürece kanunen başvuru hakkı ortadan kalkmaz. Yasa yanılgıya düşen kişileri de belirlemiş durumdadır.
Başvurunun Aktarma, Yayılma Ve Durdurma Etkisi
Ceza hukuku kanun yolları başvurusunda olağan kanun yolları kesinleşmemiş karara karşı kanun yolları, ceza hukuku olağanüstü kanun yolları ise kesinleşmiş kararlara karşı kanun yolları şeklindedir. Ceza muhakemeleri kanunu tarafından sınıflandırılan bu iki türden olan olağan kanun yolları için itiraz, istinaf ve temyiz. Olağanüstü kanun yolları ise Yargıtay cumhuriyet başsavcısının itirazı, kanun yararına bozma ve yargılanmanın yenilenmesidir. Başvurunun aktarma, yayılma ve durdurma etkisi vardır. Aktarma etkisi kararın daha yüksek bir mahkeme tarafından incelenmesidir. Yayılma etkisi davadaki diğer sanıklarında yararlanmasıdır. Durdurma etkisi ise kararın kesinleştiği ana kadar infazın durdurulmasıdır.
- Hızlı Erişim: Online platformumuz sayesinde, hukuki danışmanlık hizmetlerine anında ulaşabilir ve acil durumlarınızda hızlı çözümler alabilirsiniz. Randevu alma veya fiziksel ofis ziyaretine gerek kalmadan, ihtiyaç duyduğunuz desteği hemen sağlayabilirsiniz.
- Maliyet Etkinliği: Hizmetlerimizi çevrimiçi olarak sunarak, geleneksel hukuk bürolarının sunduğu yüksek maliyetlerin önüne geçiyoruz. Ücretlendirme, danışmanlık hizmeti başlamadan önce net ve şeffaf bir şekilde belirlenir, bu da bütçenizi daha iyi yönetmenize olanak tanır.
- Kapsamlı Uzmanlık: Farklı hukuk alanlarında uzmanlaşmış avukatlarımızla geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Ticaret hukuku, iş hukuku, aile hukuku ve daha fazlası için en uygun uzmanı seçebilir ve sorularınızı profesyonel bir şekilde çözebilirsiniz.
- Güvenli ve Gizli Danışmanlık: Tüm görüşmeleriniz son SSL sertifikalı şifreleme ile korunur, kişisel bilgileriniz ve hukuki verileriniz güvenli bir şekilde saklanır. Gizliliğiniz bizim için önemlidir.
- Kullanıcı Dostu Platform: Basit ve etkili kullanıcı arayüzümüz ile hukuki danışmanlık sürecinizi kolayca yönetebilir, belgelerinizi dijital olarak paylaşabilir ve görüşmelerinizi hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.