Kiracının Tahliye Sebepleri
Gayrimenkul yasası üzerinden yürütülmekte olan davalarda, 6570 sayılı Gayrimenkul kiraları hakkında kanunun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu düzenlemesine göre dava yürütülmektedir. Ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlıkların görüldüğü davalara göre kiracının tahliye sebepleri incelenerek, kesin bir hükme başlanması, iş yeri, ev ve dükkan olmak üzere bütün nedenlere aynı madde üzerinden inceleme getirilmesi şartı uygulanır.
Kiraya Verenin Hakları Nelerdir?
Konut veya işyeri kiralarında 10 yıllık uzama süresine karşın kiraya verilen sözün fesih edilmesi kanunu bulunmaktadır. Burada gayrimenkul sahibinin kiraya verdiği konutya da işyeri üzerinden kira akdinin verilmesi ya da belirsiz süre izlenmesi durumları söz konusudur. Ancak kiraya verilen haklar üzerinden BK 347 ile 248 maddesi gereğince tarafın fesih kararının bildirisini kiracıya 3 ay önceden bildirme kanunu uygulanır. İlgili yasalarla kiracının tahliye sebepleri incelenerek, sürecin başlatılması ve tahliye kararının çıkarılması bu şekilde mahkemeye yansıtılmakta, zorluk çıkarıldığı takdirde kolluk kuvvetleri de kiracının kiradan çıkarılması için sürece dahil olabilmektedir. Konut gereksinimi nedeniyle tahliye uygulanması kiraya veren tarafın, kiracının tahliye kararının alınması için kira akdinin sona ermiş olması gerekmektedir. Kişi ya da kişilerin kanunda sınırlı olarak sayılması olan kişiler olması gerekebilmektedir. Yasa hükmünde tahliye kararının çıkarılması için;
- Karaya verenin kendisinin tahliye kararı alması
- Kiraya verenin eşinin tahliye kararı olması
- Kiraya verenin üst soyunun tahliye kararı alması
- Kiraya verenin kanun hükmünce velayetini verdiği kişi olması.
- Kiraya verenin alt soyundan birinin olması
Kiracının tahliye sebepleri üzerinden kanun hükmüne uyulması için başvuru yaparak, kira akdinin dolmasıyla birlikte dava açması ya da süreci başlatması söz konusu olabilmektedir.
Kira Taahhüdünün Bitmesine Bağlı Tahliye
Kira sözleşmesi üzerinden belirlenen hükmün uygulanması için belirlenen taahhüdün bitmesi gerekmektedir. Bu süreçte, kiracının tahliye sebepleri arasında taahhüdün bitmesi ve mülkü boşaltması gerekmektedir. Mahkeme sürecine yansıyan davalarda, mahkemede yer alan sözleşmeye göre hareket edilerek, kiracının mülkten ayrılması için dava tamamlanacaktır.
İş Yeri Gereksinimi Nedenine Bağlı Tahliye
Zorunlu, gerçek ya da samimi olan gerekçesiyle, gereksinim bulunması durumunda kiraya veren tarafın kira akdini dava yoluyla da sonlandırma hakkı bulunmaktadır. Bu durum kapsamında tahliye davalarının yasal sürelere tabi tutulmasında hiçbir sorun görülmemektedir. Yeni işyeri ihtiyacının olması, işyeri gereksinimi olarak geçmekte, 3 yıllık bir yeniden kiralama yasağı hak düşürücü olarak bulunabilecektir. İşyeri sahibinin, işyerine ihtiyacı olması durumunda kiracının tahliye sebepleri arasında, gayrimenkul kanunları üzerinden incelenerek sürece yansıtılabilmektedir. Zaman aşımından ya da kira akdinin dolmasından kaynaklı olarak süreç mahkemeye yansıtılmadan da sürdürülebilir, kiracının ayrılmak istememe nedenine dayalı olarak mahkemede hak sahibine söz hakkı verilir. İmar ve yeniden inşa için tahliye kararı gayrimenkul yasaları üzerinden yürütülmekte olan davalarda, kiracının tahliye kararının verilmesi için söz konusu olan tadilatların esas alınması durumu söz konusudur. İmar ya da inşayı kiracının tahliye sebepleri üzerinden fesih uygulanarak yürütülmesi sağlanmaktadır.
İşyeri Tadilat Ve İnşa Nedeniyle Tahliye Kararı
İşbu sürecin kira sözleşmesinin sonuna gelmesi veya kira sözleşmesi devam ederken olması durumlarına bağlı olarak, dava süreci farklılık gösterecektir. Tadilat esasları ve imar esaslarına dayalı olarak taşınmazın sözleşmeyi feshetmesi için de dava açma hakkı bulunmaktadır. Tadilat esasları üzerinden genişletme veya değiştirme işlemlerine dayalı olarak süreç takip edilerek, kiracının tahliye olmasına yönelik kanun hükmüne yer verilerek, hak düşürücü dava uygulamaya tabi tutulabilir. İşyeri sahibinin kiracının çıkması için gösterdiği koşulları mahkemeye kanıtlaması gerekmekte, aynı zamanda bu süreçte davaya uygun koşullar üzerinden ilerlemesi gerekmektedir.
İşyeri tadilatı ve inşa nedeniyle açılan tahliye kararları aynı zamanda ev sahibinin bulunduğu davalarda da geçerlilik göstermektedir. Dava süreci avukatlar tarafından takip edilmekte ve mahkeme kararı üzerinden tahliyenin sağlanmasına imkan verilmektedir.
Kiracının Tahliye Sebepleri Kendine Ait Evinin Olması
Kiracının aynı belediye sınırları içerisinde kendine ait başka bir evi varsa, başka bir evi mesken tutabilmesi üzerinde kiracı tahliye davası talebinde bulunabilir. Aynı il ve belediye sınırları içerisinde evinin bulunması durumlarında ihtarname göndermeye gerek duyulmadan süreç kiracının tahliye sebepleri arasında yansıtılabilmektedir. Mülk sahibinin 6570 sayılı kanunun 7. Maddesi üzerinden ‘’Tahliye istediğinde bulunmayacağı taahhüdü’’ yapmamış olması da bu nedenlere dayalı olabilmektedir. Kiracının kendi evine taşınabilme şansı varsa, gayrimenkul kanunlarında hak sahibi üzerinden dava açılabilmekte, mülk sahibinin ihtarname göndermeye gerek kalmaksızın davayı açma hakkı bulunabilmektedir. Kiracının evi terk etmemesi durumunda yasal düzenlemelerin uygulanma hakkı bulunmaktadır.
Kiracının Tahliye Sebepleri Gayrimenkul Hukuku
Kiracının tahliye sebepleri birçok kanun maddesi üzerinden incelenebilmektedir. Bu süreçte kiracının 10 yılı doldurmuş olması tahliye sebeplerinden biri olabilmektedir. Mülk sahibinin mülkündeki değişiklikleri uygulamak istemesi, inşa etmek, imara açmak ya da kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kiracıya 1 ay öncesinden bildiri göndererek sürecin başlamasını sağlama hakkına sahip olabilecektir. Dava açılması için TBK 347. Maddesin 2. Fıkrası üzerinden kira sözleşmesinin süresinin belirsiz olması durumlarında bu kanunlar uygulanabilmekte, kiracıyla ilişkisinin bozulması, kiracının zararlar alması veya mülk sahibinin mülküne ihtiyacı olması durumlarına karşın süreç farklılık gösterecektir. Bu alanda gayrimenkul avukatı, güncel bilgilendirmeler ve kanun maddeleri üzerinden yardımcı olacak, danışmanlık hizmeti verecektir.
Kiracı Tahliye Kararının Uygulanması
Gayrimenkul Hukuku Kiracı Ve Borçlar Kanunu 6098 sayılı Türk borçlar kanunu üzerinden incelenmekte olan kiracı ve mülk sahibi davalarında, TBK. 310 ile 348. Maddeler arasındaki yasalara göre dava süreci yürütülmektedir. Kiracının tahliye sebepleri, kira sözleşmesinin feshedilmesi, önceki sözleşmenin hükümlerinin değiştirilmesi ya da bağlı kalınması durumlarındaki davalara da bakılmaktadır. Koşullara bağlı olarak herhangi bir neden göstermeden kiracının tahliye edilmesini isteyen mülk sahibi, bu kararı 3 ay öncesinden bildirmesi gerekmektedir. 347. Maddeye göre sözleşme süresinin bitimine dayalı olarak, kiracının istediği zaman tahliyesini gerçekleştiremez, kanunlar üzerinden ve nedenler üzerinden yapabilir.
Kiracının Tahliye Sebepleri; Kiracının Kira Ödememesi Davaları
Kiracının kira ödememesi üzerine açılan davalarda, borçlar ve iflas üzerinden yürütülmekte olan kanunlar incelenmektedir. Burada kiracının ilk 3 ay boyunca kirayı ödememesi durumunda icra ve iflas üzerinden dava yürütülecek aynı zamanda kiracının tahliyesine dönük kanun kararına yer verilmesi uygun görülecektir.
Konut Ve İş Yeri 3 Yıl Kiralama Kısıtlaması
Konut ve iş yeri kiralamalarında, özel nedenlere dayalı mülk sahibinin kendi gereksinimleri doğrultusunda tahliye istemesi durumlarına karşın, 3 yıllık kiralama kısıtlaması uygun görülmektedir. Mülk sahibinin kiracının tahliyesi sonrası, kendinin oturması, mülkü inşa ve tadilat için kullanması uygun görülmekte, mahkeme bu süreci takip edebilmektedir.
İşyeri Tahliye Davası Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu
Gayrimenkul Hukuku Ve Danışmanlık Bürosu kiracının tahliye sebepleri üzerinden açılan davalara bakmakta olan Saatçi hukuk ve danışmanlık bürosu, uzman gayrimenkul avukatlarla müvekkilin bilgilendirilmesini aynı zamanda bilinçlenmesini sağlayacaktır. Sulh mahkemesi üzerinden yürütülmekte olan davalar, TBK. Türk borçlar kanunu ile ilişkili bir şekilde takip edilmekte, kiracının kirasını ödememesi, mülk sahibin kendi ihtiyaçları doğrultusunda tahliye başvurusu yapması durumlarına göre karar verilmesi kanunlar üzerinden sağlanacaktır.
- Hızlı Erişim: Online platformumuz sayesinde, hukuki danışmanlık hizmetlerine anında ulaşabilir ve acil durumlarınızda hızlı çözümler alabilirsiniz. Randevu alma veya fiziksel ofis ziyaretine gerek kalmadan, ihtiyaç duyduğunuz desteği hemen sağlayabilirsiniz.
- Maliyet Etkinliği: Hizmetlerimizi çevrimiçi olarak sunarak, geleneksel hukuk bürolarının sunduğu yüksek maliyetlerin önüne geçiyoruz. Ücretlendirme, danışmanlık hizmeti başlamadan önce net ve şeffaf bir şekilde belirlenir, bu da bütçenizi daha iyi yönetmenize olanak tanır.
- Kapsamlı Uzmanlık: Farklı hukuk alanlarında uzmanlaşmış avukatlarımızla geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Ticaret hukuku, iş hukuku, aile hukuku ve daha fazlası için en uygun uzmanı seçebilir ve sorularınızı profesyonel bir şekilde çözebilirsiniz.
- Güvenli ve Gizli Danışmanlık: Tüm görüşmeleriniz son SSL sertifikalı şifreleme ile korunur, kişisel bilgileriniz ve hukuki verileriniz güvenli bir şekilde saklanır. Gizliliğiniz bizim için önemlidir.
- Kullanıcı Dostu Platform: Basit ve etkili kullanıcı arayüzümüz ile hukuki danışmanlık sürecinizi kolayca yönetebilir, belgelerinizi dijital olarak paylaşabilir ve görüşmelerinizi hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.